Bugünkü yazıma başlamadan söylemek istediğim bikaç şey var. Dil bilgisi kuralları konusunda takıntılı denebilecek düzeyde hassasım. Özellikle işte bağlaçlar, birleşik kelimeler, noktalamalar falan yanlış kullanıldı mı çok rahatsız oluyorum. Çünkü vurgu kayıyo, anlam değişiyo, insanın okuma hızı bile düşüyo bu hatalarda. Ama burda sizinle bi şeyleri paylaşırken konuşuyo gibi hissetmek istiyorum kendimi. O yüzden yine kendimce bu hassas olduğum noktalara dikkat ederek ağzımdan çıktığı haliyle yazıyorum. Bikaç arkadaşım bu konuda şakalı komikli laf etti de cidden öyle düşünenleriniz varsa diye açıklama yapma ihtiyacı hissettim. Sonuçta bi de gerçekten ben rahatlamak istiyorum size yazarken.-eceğim,-acağım diye devam edersem çatlarım herhalde.
Bunun dışında tabii yine çıldırdım mutluluktan. Hiç hiç hiç tahmin etmediğim tepkiler aldım. Bu konuda deli gibi özgüvensizmişim resmen. Umarım sıkılmadan yazılarımı okumaya devam edebilirsiniz.
Eveeeet yine uzun bir girizgahtan sonra(artık ben alıştım, siz de alışın) konumuza gelebiliriz.
Bugün eğlenceli şeylerden bahsedicem biraz. Nasıl kilo verdiğimin birinci ayağı olan egzersiz programımı paylaşıcam sizinle. Beni yakından tanıyanlar bilir. Yaklaşık bir buçuk yıl öncesine kadar sürekli bi kilomdan memnun olmama ve aburcubur krizlerinden sonra vicdan azabı çekme durumum vardı. Çoğu zaman aburcubur yerken daha rahat olabilmek için asıl öğünlerimi atlıyodum. Meyveden uzaklaşıyodum. Özellikle yalnızsam evde, sıkıntıdan mutfağa dadanıyodum. Şimdi bunları burda rahatlıkla söyleyebiliyorum çünkü hem yalnız olmadığımı biliyorum (ve siz de yalnız olmadığınızı bilin istiyorum) hem de bu dönemler geride kaldı artık zaten.
Egzersiz programıma geçebilirim şimdi. Egzersiz programı diyince de salonlardan çıkmıyomuşum gibi oldu. Ama henüz reformer pilates yaparak havalı fotolar paylaşıcak bloggerlıkta değilim(hiç foto yok sanmayın var tabiisi aşağıda). Son zamanlarda yakın çevrem nasıl kilo verdiğimi, hayatımda neleri değiştirdiğimi soruyolar yoğun bi şekilde. Aslında başlarda bu sorunun cevabı konusunda çok net değildim. Oturup düşünmediğim için bi dünya şeyi aynı anda söylüyodum. Çünkü sporla birlikte bi anda kilo vermedim ben. Beslenme alışkanlıklarımın da zamanla değişmesiyle sonuca vardım aslında. Sonra durup düşündüm. Süreç nasıl ilerledi? Ne yapınca ne oldu? Yaptığım her şey tam olarak doğru muydu, asıl faydası olan neydi? Bunların hepsini size kronolojik olarak anlatıcam şimdi. Yani önce spor aşamasını konuşucaz. Söylemek istediğim en önemli şey, sakın gözünüz korkmasın spordan. Çünkü başlamadan önce motivasyon max. %40'a falan ulaşabiliyo. Asıl başladıktan sonra çılgın gibi devam etmek istiyosunuz(çünkü dünya üzerinde bu gerçeği deneyen, bilen tek insan benmişim...). Hayatınıza öyle bi entegre oluyo ki sonra, ruhunuz duymuyo. Ben mesela bu haftayı çok yoğun geçirdiğim için aksattım(ki genelde gerçekten olmaz) ve kendimi çok mutsuz hissediyorum. Ders çalışamadığım zamanlarda bile böyle bi huzursuzluk oluşmuyo içimde(kafadaki rahatlığa bak).
Şimdi gelelim bu hikayenin başına. Kilom 62-63 arasıydı efenim. 63'e yakın diyebiliriz hatta. 2015 Ekim gibi bikaç arkadaş pilatese başladık(Ben daha önceden de pilates yaptığım için temelim vardı. Hatta baya sağlam bi hocam vardı ilk gittiğim yerde. Onun çok faydası oldu pilatesi sevmemde. Sonra işte bu, kızlarla gittik dediğim pilatese başlamadan önce dönem dönem evde kendim pilates yaptım bi süre. Baya keyifliydi o da. İstikrarlı devam ettim ama ne oldu ne bitti hatırlamıyorum, sonu geldi onun da. Keşke parantezin de sonu gelse dediğinizi duyar gibiyim. Kapıyorum.). Pilatese kızlarla bi süre devam ettikten sonra dedim ki yani bunları biliyorum ben, boşuna git-gel vakit kaybediyorum. E pilates için ekipmanım da var. Bu ekipmanlar da hiç pahalı değil bu arada. Set halinde gayet uyguna bulabilirsiniz internetten. Neyse işte bıraktım ben kursu, evde başladım önceden takip ettiğim videoyla. Ya zaten yarım saatlik bi şey. Benim gibi temposu yoğun olanlar için ideal. Kısa sürdüğü ve evde olduğu için kaytaramıyosunuz da. Hani dışarı çıkarken atıyorum zaten duş alıp hazırlanıcak oluyorum, totomu bi yarım saat önce kaldırınca yerinden çat çat çat hepsi bitiyo. Ki yani dışarı çıktığında sana kattığı o pozitif enerji de cabası. O bahsettiğim yarım saatlik videoya da burdan ulaşabilirsiniz. Ekipmansız bi video olduğundan başlamak için gayet yeterli. Ben haftada min. 3 gün yapmaya çalışıyodum. Hala da evde kendi programımı uyguladığımda aynı şekilde devam ettiriyorum. Tabii şöyle bi şey var, aşırı aşırı kilo verme ihtiyacınız varsa bu bahsettiğim program hafif kalabilir. Mesela benim hedefim 55-57 arasıydı(56 oluyo glbaa). O hedef için bile yeterli değil kesinlikle ama 1 ay içinde direkt fayda görürsünüz. Vücudunuz sıkılaşır, duruşunuz değişir, depresyondaysanız o düzelir... Ya bi de şöyle bi şey gelebilir tabii aklınıza, niye benim için yetersizdi ama buna devam ettim? Çünkü daha yoğun bi program yapıcak olsam, sıkılıcaktım biliyorum. Mesela az önce söylediğim gibi, evden çıkmadan önce çat diye yapayım, duş alıp çıkayım gibi bi olay olmıycaktı. Neyse ya bugunü atlıyım yarın yaparım olucaktı. Demeye çalıştığım uzun vadede, devamlılık sağlaması açısından bu kısa programlar benim daha çok işime geldi. Daha ulaşılabilir geldi.
![]() |
| Herkes kaslarımı gördü dimi dimi?? (Işığın faydası olduğunu söylemzsem çarpılırım.) |
![]() |
| Aldığım setin bazı parçaları annemde ve babamda. Lastik, ip ve mat da vardı setin içinde. |
![]() |
Sadece bu program mı peki? Hayır tabii ki. Ara ara bundan da sıkıldığım oluyo ve daha çok zamanım varken havaların da güzel olduğu vakitlerde nabzımı yükseltmek için yürüyüşe çıkıyorum. Koşmak çok daha eğlenceli aslında ama dizlerimle pek barışık olmadığımızdan koşmama izin vermiyo keretalar. Çok da fifi yani. Yürüyorum ben de yüksek tempoyla. Eve bi ateş dönünce de insan kıyamıyo o tere. Üç beş karın hareketi yapıveriyorum, öyle giriyorum duşa. E bacaklar zaten çalıştı yani yürürken.(Zaman zaman evde deli gibi dans ettiğim de oldu aerobic gibi ama bunlar tabi kalori atmak için yaptığım şeyler daha çok. Pilatesteki gibi bi disiplin sağlamıyo vücuduma.)
Bu arada kiloyla ilgili bi sorununuz olmayıp bölgesel iyileştirmeler de yapmak istiyo olabilirsiniz vücudunuza. Mesela benim popom küçük maalesef. Kilo alarak büyüyünce de yanlara kayıveriyo hemen. Ben bi arkadaşımın önerisiyle şu programı kullanmıştım daha yüksek kalçalar için. Ama yine dizlerim squat yapmamı kısıtladığından hareketleri modifiye etmek zorunda kalmıştım. Düzgün yapabilirseniz çok faydasını görürsünüz. 5 dakikalık bi şey zaten. Günlük egzersiz planınıza da ekleyebilirsiniz her gün de yapabilirsiniz. Ben bunu her gün yapıyodum.
Burda tabii her detayı anlatamıyorum. Sonsuz sayfa yazmam gerekir o şekilde ama kafanıza takılan ya da sormak istediğiniz bi şey olursa sorabilirsiniz. Aa bu arada asıl beslenme düzenimde neler değişti neler değişmedi, onu yazmak istiyorum. Muhtemelen bi sonraki yazım onun üstüne olucak. Ömrümün sonuna kadar yanımdan ayırmak istemediğim yiyecekler var mesela. Onlardan bahsedicem size. Şimdilik bu kadar. Eklemek istediğim bi not olamayışına şaşırarak bitiriyorum yazımı. Hoşaçakalın.



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder